top of page

YAŞAMAK İSTİYORUM

Hep bir şeyler uğruna geçiyor zaman… Başkaları uğruna… Kendimiz için mutlu olmayı unuttuğumuz, kendimiz için mücadele edemez halde… Bir gün geliyor kendimizi en mutlu hissettiğimiz anda çarpıyor içimizdeki yalnızlığın kapıları. Sorun çoğu zaman hissettiğimiz boşluk değil. Sorun yalnızca her seferinde görmezden gelemediklerimiz, görmezden gelmeyi bilmediklerimiz… Her şey güzelken bile bir anda içimize dert ettiklerimiz…

Hayat öyle size anlatıldığı gibi bir yolculuk ya da yol değil. Ve insanların hayatı sizin öyle seyahat edip sonra hiçbir şey yokmuş gibi geri dönebileceğiniz tatil beldesi hiç değil. Hayatı nasıl tanımladığımız değil ki önemli olan… Bilmemiz gereken tek şey nerede mutlu olduğumuz, görmeZden gelemediklerimizi kiminle unuttuğumuz, doğruluğunu sorgulamadan nasıl yaşadığımız…

Hayır hayat bir yolculuk hiç değil. Ama sizler olmayan yolun yolcularısınız. Sizler kendinize yolculuk kıyafetleri giydirmeyi, kendinizi yolcu diye tanımlamayı çok seviyorsunuz. Ve fark etmiyorsunuz kendinizi yolcu kılığına sokarken arkanızda bıraktığınız izleri. Olması gereken buymuş gibi davranıyorsunuz her seferinde. Siz ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Uçma şansınız varken lüks olduğunu sandığınız arabaların o siyah camlarından hayatı seyrediyorsunuz. Yaşama şansınız varken gerçek olduğunu sandığınız fotoğraflarda takip ediyorsunuz bütün güzellikleri. Siz ne yapıyorsunuz biliyor muşununuz? Sevmek var iken sevilmek var iken her gün başka başka umutların, başka başka hayallerin küllerini cebinize koymayı heyecan sanıyorsunuz. Fark etmiyorsunuz ama siz kendinizi sadece başkaları sevdiği zaman seviyorsunuz. Siz bu hayatı kalabalık seviyorsunuz. Evet hayat öyle çocukken anlatıldığı gibi sonu iyi biten masal falan da değil, bunu çok iyi biliyorum. Ama ben hayatı her şeyiyle her anıyla yaşamak istiyorum. Ben severken kaybetmeyi, hayallerimi yaşayamamayı göze alıyorum. Yalnızca şimdiyi yaşamak istiyorum… Ne dünden kalanları sorgulamak ne de yarın için şüphe duymak. Ben görmek istiyorum, hissetmek istiyorum. Koşarken düşen çocuğun gözyaşlarından, hayatı emek ederek geçmiş annenin nasır tutmuş ellerinden, çocukları için çalışan babanın alın terinden, nasihat veren ninenin çizgi çizgi olmuş tonton yanaklarından öpmek istiyorum. Ben hayatı öyle siyah camın arkasında izlemek değil, sevgiden örülmüş kanatların arasında yaşamak istiyorum. Ben hayatı size göre tanımlamak veya başkaları uğruna yaşamak değil, ben daima mutlu olduğum yerde kalmak istiyorum. Yaşamak istiyorum. Öyle sıradan, monoton değil… Deli dolu yaşamak… Sevmek istiyorum. Öyle başka kalplerin sarayında prenses olarak değil, tek bir kalbin kapısında dilenci olarak sevmek… Özgür olmak istiyorum… Her gün başka hayatların sayfalarında silinerek veya yazılarak değil, kendi hayatımın sayfalarında başkahraman olarak. Ben heyecan istiyorum… Ben çocuk olmak hep çocuk kalmak istiyorum. Anlatmak istiyorum ama öyle konuşarak değil, sarılarak… Artık koşuşturmayı bırakın ya, hayat öyle sandığınız gibi falan değil, çok güzel. Kollarınızı açın… Siz koşun hayata, beklemeyin. Sarılın işte hepsi bu.


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page